Vadi İstanbul Reklam Filmi
Reklam
Filmlerinin Postmodernist Analizi
Reklamda beyaz yakalı hayatı
anlatılmaktadır. Öznenin her ihtiyacını barındıran Vadi İstanbul projesi tam
olarak kapitalizmin istediği şeydir aslında. Üretimin artması ve tüketimin
olabildiğince az seviyede tutulması bu reklam filminin içinde birçok örneği ile
karşımızdadır. Yeşilliğin içinde öğle yemeği, öğle yemeği saatlerinde bile ofislerinin
çevrelerinden ayrılmayan çalışanlar, iş arkadaşın ile mola saatinde alışveriş
yapmak, akşam yemeğinde yine ofis arkadaşlarınla birlikte yemektesiniz ve çok
sığ bir alanda kalıp dönüp dolaşıp olay yine üretime/işe geliyor.
‘’Doğanız
gereği durmadan çalışacaksınız.’’
İnsanın
doğasının üretim olduğunu vurgulayan Vadi İstanbul ofis kompleksinin etrafını
yeşillikler ile doldurmuş logosu da katkı sağlamıştır. Bunların yanı sıra
kapitalizme tam hizmet ettiren özneler yaratmıştır. Modernizm ile birlikte
insan doğasının tektip, sabit, her şeyin üzerinde tahakküm kuran bir yapıya
sahip olduğunu biliyoruz reklam filminde de bunun aynen yansıdığını; çalışan
insanların tektip olduğunun doğanın üzerinde tahakküm kurduğunu görüyoruz.
İnsanın üreticiliğini fetişleştirerek insan doğasını aslında sömürüldüğünü
diyebiliriz.
‘’Çalışmaya
devam ettikçe tazeleneceksiniz’’
Feodal
dönemde insan doğa ile iç içeydi. Tazelenme ile doğaya vurgu yapan Vadi
İstanbul, insanın özünü, doğayı modernist bir şekilde nesneleştirir. Özne
kendiyle tutarlı rasyonel bilinç merkezli sabit değişmeyen bir aktördü gerçek
doğru hakikat bilgi ve bu öznenin dışında nesnel ve evrensel olarak vardı postmodernizm
bu türden modernist anlatıya tümüyle karşı çıkar. Modernizm bir tür düzenlilik
rüyasıdır, toplumdaki pratikler ve kurumlar yoluyla bu düzenlilik inşa edilir.
‘’Büyük
bir keyifle tüm gün ofisteydim diyeceksiniz’’
Foucoult: ‘Sistem önce ruhunuzu ele geçirir sonra
bedenimizi’ der. Tek bir sistem yoktur sistemlerin çoğulluğu söz konusudur. Post
endüstriyel toplumda kitle iletişim araçları gerçeği ve gerçekliği üretirler. Ofiste
olmak bu cümleyi kurabilmek çok önemliymiş gibi yansıtılır. Artık bizim
gerçekliğimiz tüm gün ofiste durabilmektir. Bilim bize neyin doğru neyin yanlış
olduğunun söyler bu anlamıyla bir tahakküm aracıdır. Bilimsel bilgi modern
toplumda doğrunun ve hakikatin tek üreticisidir ve bu yönüyle söz konusu düzeni
sürdürmek korumak muhafaza etmek için inşa edilir. Doğru olan ofiste olmak
üretim yapmak reklam ile bunu sürekli ve yeniden üretmek.
Hall: Dış dünyayı oluşturan şey aslında onun medya
tarafından nasıl yaratıldığıdır. Bizim görme biçimimizi oluşturan şey medyadır.
Medyada bu reklam filminde bu kadar mutlu ve güzel yansıtılan iş dünyası bizim
bakış açımız olacaktır. Vadi İstanbul’da çalışmak beni mutlu edecek yargısına
varmış olacağız.
Gerçekliğin sosyal inşası
Dışsallaştırma: İnsanların kültürlerini toplumlarını
gruplarını içinde yaşamlarını anlamlı kılma üretmektedir. Gerçek denilen şey
insanların ürettiği anlamdır.
-Daha fazla üretim sağlayabilmek için bireyin ihtiyacı
olan her şeyin bir arada olması.
Şeyleştirme: İnsanın yukarıdaki tarzda anlamlandırdığı
sosyal kurumları sosyal yapıları gerçek olarak algılamaya başladığı andır.
-Reklam filminde bunun çok güzel bir şeymiş gibi
gösterilmesi ve izleyicinin buna inanması.
İçselleştirme: Şeyleştirilen sosyal dünyanın bireyler
tarafında sosyalleştirme ve kültürleşme yoluyla benimsenmesi içselleştirilip
kişinin kendi kişiliğinin düşüncesinin bir parçası haline getirilmesi.
-Böyle bir ofis kompleksinin çok normal çok iyi
olduğunu düşünüp benimsemesi, orada çalışmak istemesi.
Bu reklam filminde; Modernizmin ürünü olan kapitalizm
ile birey sürekli üretim için kendine yabancılaşır her ihtiyacını bulunduğu bir
yerde çalışmak ister. Tamamen yöneticiler (egemen sınıf) için ayarlanmış bir
ofis alanı.
Yaren Gezer
Yorumlar
Yorum Gönder